Seçim sırasında ya da öncesinde türlü türlü senaryolar, oyunlar, planlar yada bop saçmalığı. Doğunun bir bölümü ermenilere bir bölümü kürtlere verilecekmiş. Ve nerede bir etnikle tartışsam aynı zırvalıkları söylüyor. Biz Mete Han'ın disiplinini, Kür Şad'ın uslanmaz kanını, Bilge Kağan'ın ve Kül Tigin'in cesaretini, Çağrı beğ ile Tuğrul beğ'in azmini, Fatihin zekasını, Gök Sultan'ın demir yumruğunu ve böyle nicelerin taşıyoruz kanlarımızda.
  Bir etnikle tartıştığım zaman ilk söylediği şeylerden biri de "Madem bu kadar cesaretlisin savaşa katıl". Bizim onlara cevabımızı Atsız'ın davetiye şiirinde veriyor.

Bizim için şavaş düğündür;
                                Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.

  Ama 5 binlik piçin bize karşı yaptığı eşkiya saldırısına biz savaş demiyoruz ! Biz askeriye bakımından azınlık olduğumuz sürece savaş yoktur! Bizden ne bir toprak alırsınız ne de bir çakıl taşı. Buna cevaben Bilge Kağan'ın da cevabı var

Toprak anadır, atadır, namustur, töredir. Türk toprak vermez!



    OTAĞA UĞRAYIP GÖZ GEÇİREN ETNİK PİÇLERE.
                                                  

Sende varol ağabeyim.