Delikurt27
Atsızcı

ileti Sayısı: 650
ANTEPLİ BOZKURTLAR!!!
|
 |
« : 01 Aralık 2011, 21:18:45 » |
|
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan sıfatıyla, kendisine emanet “Devlet” arşivlerinden, “Dersim gizli belgelerini” açıkladı. Dersim “katliamından” dolayı, “devlet adına” özür diledi. Buraya bir büyük “mim” koyalım: Devlet Arşivleri Başbakanlığa bağlıdır ve Erdoğan emrederse o da açılır. Ancak, Erdoğan “özür diliyorsa” kendi adına ve AKP adına "özür" dileyebilir. Bunun da ayıbı kendisine aittir. Çünkü "emanete" ihanet etmiştir. Fakat, Erdoğan padişah gibi “Devlet benim” diyorsa bu da başka bir “mim”! *** Erdoğan bu açıklamaları "bir isyanın bastırılması" olarak zihinlerde ve vicdanlarda meşrulaştırılmaya çalışılmasına karşı yapıyormuş! Seçme belgelere göre, “Başkaldırının” elebaşı Seyit Rıza meğer din uğruna savaşmış bir kahraman ve nahak yere haksıca harcanmış! Erdoğan, "Dersim’de adım adım çerçevesi çizilmiş, bahaneleri hazırlanmış bir operasyon–soykırımı yapılmış. Belgelerde dehşetengiz ayrıntılar da var" diyor. Dersim’e yapılan müdahalenin bilançosun konusunda Erdoğan 8 Ağustos 1939 tarihli belgeyi gösteriyor: "1936, 1937, 1938 ve 1939’da, toplam 13 bin 806 kişinin öldürüldüğünü" söylüyor ve tabii tehcir: Belirli aileler Batıya sürülmüş… Bu konuda, bu ailelerin evlatlarının adlarını sayarsan şaşırırsınız: Çoğu Türk olarak bu vatana hizmet ettiler! Ve, "Dersim, yakın tarihimizdeki en acı, en trajik olaylardan biridir" diyor. Ama Erdoğan der ki, "Dersim, aydınlatılmayı, cesaretle sorgulanmayı bekleyen bir faciadır. Dersim, CHP hükümetlerinin onlarca, yüzlerce faciasından en acısıdır, en kanlısıdır.” Açıkça, şimdi söyleyemiyor ama katliamın-soykırımın baş sorumlusu o zaman Cumhurbaşkanı olan Atatürk ve Başbakanı İsmet Paşa. Celal Bayar ve Genel Kurmay Başkanı Feyzi Çakmak*** Burada iddialar ve belgeler konusunu yazacak değilim. Fakat hem kitabımda hem köşemde DERSİM olayını ben de belgelere dayanarak çok yazdım. Kısacası, Seyit Rıza ve avenesi, devlete Kürdistan ve şeriat için başkaldırmışlardı. Bu isyanda da önceki isyanlar gibi İngiliz parmağı vardı ve tabii, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün bilgisi altında şiddetle cezalandırıldılar. Tevil etmeye gerek yok! Atatürk, isyanın bastırılması için Hava Kuvvetleri operasyonlar yaparken ilk kadın askeri pilot, merhum kahraman Sabiha Gökçen'e harekata katılması talimatı ve de tabancasını vermişti. Şimdi merhumenin adının havaalanından kaldırılmasını isteyen AKP'li Mehmet Metiner ve şürekası Gökçen üzerinden Atatürk'ün cezalandırılmasını istiyorlar. Güçleri yetse havaalanından, her yerden Atatürk'ün adının silinmesini ve yerine Erdoğan adının verilmesini isteyecekler ama Erdoğan yanaşması Metiner'e “Dur azıcık” buyurmuş… Onun da sırası gelir! *** Şeyh Sait ve avenesinin Dersim-Kürdistan isyanı o zaman aynı başkaldırının bastırılması gerektiği gibi bastırılmasaydı ne olacaktı? APO'nun isyanı da aynı kararlıkla bastırılmazsa aynı şeyler o zaman olacak, “Büyük Kürdistan" o zaman kurulacaktı. Mesele “Dersim” meselesi değil artık; amaç bu iddialar üzerinden Atatürk'e ve Cumhuriyetine vurmak! *** Şimdiye kadar hiçbir iktidar böyle bir şey yapmadı. Muhaliflerine karşı devletin gizli belgelerini kullanmadı Hatta Cumhuriyet'ten sonra da arşivler Osmanlıyı küçük düşürmek için ortaya dökülüp saçılmadı. Ama Ermenilerden özür dilemek şimdilik has aydınların işi. Erdoğan da sonunda “Ermenileri kestik” diye özür dilerse hiç şaşmamalı. Yanaşmalarından Mehmet Ali Birand bunu salık veriyor. *** Her devletin arşivlerinde sırlar vardır ama bugünkü devlet başları "Fantezi olsun, tarihle yüzleşelim" diye bu sırları açıklamazlar. Amerikalılar Mohikan Sioxu katliamları, İngilizler Hindistan'da, Fransızlar Cezayir'de, vb yaptıklarını çoktan, bir daha ortaya çıkarılmamak üzere gömdüler. Tarihin dolaplarından iskeletler çıkarmakla, tarihimizin çöp kutularını eşeleyip, kendi amaçlarına göre seçmek eski yaraları kanatıncaya kadar kaşımak bizim “sözde” aydınlarımıza özgü. Bunları güncel politika malzemesi yapmak da bizim politikacılarımızın ustalığı! Ama bu sadece "entelektüel şıklık" değil, hedef Atatürk ve Cumhuriyeti! *** Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kürt sorununda “iyi şeyler” olacak buyurmuştu ama şimdi "kötü şeyler olacak" gibi. İktidar, PKK ile APO rotasında anlaşmak üzereymiş. Bu iddia henüz yalanlanmadı; Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Sükut ikrardan gelir. Evet, çok "kötü şeyler oluyor” ve bu gidişe dur diyecek yok mu? *** Bazı vatan-cumhuriyet ve Atatürk severler gidişatı çok önceden tahmin ettiler ve olasılık senaryoları tasarladılar. Ve bu yüzden içeriye tıkıldılar. Fakat bence asıl suçları fiiliyata geçmemek ve şimdi bu yüzden de içerdeler.
ALINTI
|