Elin japonu biliyo ne yazık ki biz bilemiyoruz. Ne kadar acı verici.

Devletler bir nevi insan vücuduna benzer. Saglikli bir vücut nasil ki her alanda basarili oluyorsa, saglikli devletler de her alanda basarili olur. Mikroplara karsi savunma mekanizmasi güclü bir vücudun verimliligi de buna nisbeten artar, ayni sekilde devletlerde de bu durum farkli degildir.

Devletin bünyesinde ki azinliklar (mikroplar) ne kadar az ise o devlet her alanda basarili olur, devlet bünyesinde ki mikroplarin coklugu ise o devletin verimliligini azaltir buna en güzel örnek bünyesinde azinlik unsur barindirmayan Japonya gibi bir ülkedir.

Ikinci dünya savasinda yakilip yikilan Japonya ve Almanya gibi ülkeler bugün geldikleri noktaya ülkelerinde azinlik unsurlarin bulunmamasindan dolayi erismislerdir. Yoksa bu iki ülke bünyelerinde haddinden fazla azinlik unsur barindirmis olsaydi bugün bulunduklari noktaya asla gelemezlerdi.

Bizim; Yunus´un, Haci Bektasi´nin, Farsi Mevlana´nin yüzyillar öncesinden sactiklari hümanizm mikrobunun yaptigi agir tahribatlarin sonuclarini bugün aci sekilde görüyoruz.
Gelde simdi elin Japonyasina imrenme, adamlarda bizde ki gibi bünyeyi kemiren milyonlarca mikrop olmadigi icin, hümanizmle dinle mankurtlastirilmis milletleri olmadigi icin her alanda basarili oluyorlar.