Marshall Doktrini’nin oluşturduğu durumlara yönelik ekonomik yardım alan Türkiye’de, makineleşme başladı. Ekonomi de liberalleşmeler de bunun birlikte artış göstermeye başlamıştı. Yalnız TL’nin değeri, %50 oranında düşürülmüştü. Bunu yapmaktaki amaç; ithalatı kolaylaştırmaktı. Yabancı sermayeye ve özel sektör girişimlerine teşvikler arttırılmaya başlanmıştı, ama buna rağmen devlet yatırımları %50 civarlarında seyrediyordu.
1950-1954 yılları arasında ekonomik büyüme arttı. Karayolları yapımları gün geçtikçe daha da fazla arttırılıyordu. Otomobil ve kamyon ithalatları da bununla birlikte artış göstermişti. Karayoluna yapılan yatırımlar nedeniyle, demiryolu yapımı durma noktasına gelmişti.
1950-1953 yılları arasında yapılan Kore Savaşı’da Türkiye’nin ekonomisini etkileyen bir diğer etken olmuştur. Bu dönemde Türk ekonomisi durgunluk dönemine adımını atmıştı. Savaşın etkisiyle, Türkiye2nin ihracatında önemli bir yer tutan, tarım ürünlerinin fiyatları düşmüştü. Türkiye’nin ihracat geliri düşüş yaşamaya başlamıştı. Döviz sıkıntısı da buna eklenince, dış ticaret açığını gidermek için ABD’den yardım istemek zorunda kaldı ve kredi talebinde bulundu. Ancak ABD bu talebi geri çevirdi. Bu durumunda etkisiyle Türkiye’de %30 oranında devalüasyon yaşandı. Ekonomideki büyüme hızı iyice düşüşe uğramıştı. 1958′de IMF(International Monetry Fund-Uluslararası Para Fonu-)’den ilk dış borcunu aldı.(Ara borçlar alınsa da, en kapsamlısı bu borçtu.)
Köprülerin (Linklerin) Görülmesine İzin Verilmiyor.
Köprüleri (Linkleri) Görebilmek İçin Üye Olun veya Giriş YapınBir Hayâlperestin Yazıları